Konsinye İhracat ve Mikro İhracat Arasındaki Farklar!

Konsinye ihracat ve mikro ihracat, ihracat faaliyetlerini gerçekleştirmek için kullanılan iki farklı yöntemdir. Her iki yöntem de kendi içerisinde belirli avantajlara ve sınırlamalara sahip olup, firmaların uluslararası ticaret stratejilerini şekillendirmede önemli rol oynar.

Konsinye ihracat, temelde malların yurtdışına gönderilip, ancak satıldıklarında ödemenin gerçekleştiği bir modeldir. Bu, ihracatçı için belirli bir risk taşır; çünkü ürünler satılmazsa gelir elde edilemez. Ancak bu yöntem, yurtdışı müşterilerine ürünleri deneme olanağı tanıdığı için bazen daha fazla satış fırsatı da yaratabilir. Öte yandan, mikro ihracat daha çok küçük miktarlarda ve genellikle daha düşük değerdeki ürünlerin hızla ihraç edilmesiyle ilgilidir. Bu, yeni pazarlara girmek isteyen firmalar için ideal bir yöntem olabilir, çünkü büyük bir yatırım yapmadan önce pazarın sularını test etme şansı sunar.

Bu iki yöntem arasında özellikle ödeme yapıları, risk düzeyleri ve hedeflenen müşteri segmentleri açısından belirgin farklar vardır. Konsinye ihracat, uzun vadeli ilişkiler kurmayı ve güven inşa etmeyi hedefleyen firmalar için uygun olabilirken, mikro ihracat, hızla hareket eden ve yeni pazarlarda fırsatları hızla değerlendirmek isteyen firmalar için daha uygundur. Bu nedenle firmaların hangi yöntemi seçeceklerine karar verirken, uluslararası ticaret hedeflerini, risk toleranslarını ve sermaye durumlarını dikkate almaları gerekmektedir.


İlgili İçerikler:

Mikro İhracat ve Elektronik Ticaret Gümrük Beyannamesi Nedir?

Transit Ticaret Nedir? | KDV Beyannamesine Tabi Midir?
 

Konsinye İhracatın Tanımı ve Özellikleri

Konsinye ihracat, ürünlerin yurtdışındaki bir alıcıya ya da temsilciye gönderilmesi, ancak ürünlerin satılmadığı sürece satıcıya ödeme yapılmaması anlamına gelir. Başka bir deyişle, mallar satıldığında ödeme ve faturalandırma işlemleri gerçekleşir. Konsinye ihracatın önemli özellikleri şunlardır:

  • Konsinye ihracatta, ödeme ve faturalandırma malların satışından sonra gerçekleşir. Bu durum satıcı için nakit akışında belirsizliklere neden olabilir, zira ödemenin ne zaman yapılacağını önceden tahmin etmek zordur. Bununla birlikte alıcının ürünü önceden deneme şansı bulması, uzun vadede daha sağlam iş ilişkilerinin kurulmasına katkıda bulunabilir.
  • Konsinye ihracatta risk, satıcıya aittir çünkü mallar satılmazsa satıcı gelir elde edemez. Bu nedenle, bu modeli benimsemeyi düşünen satıcıların, alıcıların güvenilirliği ve ürünlerin yurtdışı pazarda nasıl karşılanacağına dair detaylı bir araştırma yapmaları gerekmektedir. Ayrıca satılmayan ürünlerin geri alınması veya depolanması konusunda ek maliyetler ortaya çıkabilir.
  • Malların yurtdışında depolanması gerektiğinden, depolama maliyetleri olabilir. Depo kiralama, güvenlik, sigorta ve ürünlerin korunması için gereken diğer masraflar bu maliyetleri artırabilir. Ayrıca ürünlerin uzun süre depoda kalması, ürünlerin değerini düşürebilir veya malların modası geçebilir. Bu da satış potansiyelini azaltabilir.


İlgili İçerikler:

İhraç Kayıtlı Fatura Nedir? Kimler İhraç Kayıtlı Satış Yapabilir?

Proforma Fatura Nedir, Nasıl Düzenlenir? Proforma Fatura Örneği

Dropshipping Nedir? Dropshipping Vergilendirme Süreci

 

Mikro İhracatın Tanımı ve Özellikleri

Mikro ihracat, Türkiye’den yurt dışına yapılan ihracat faaliyetleri için geçerlidir. Ağırlığı 300 kilogramı geçmeyen ve fatura tutarı KDV hariç olarak 15.000 Euro’dan az olan ihracat türüne denmektedir. İhracat faaliyetini gerçekleştirmek için herhangi bir gümrük müşaviri ile çalışmaya gerek yoktur. Çünkü herhangi bir kağıt ya da belgeye gereksinim olmadan, tüm işlemler ETGB yani Elektronik Ticaret Gümrük Beyannamesi düzenlenerek gerçekleştirilir. 

Genellikle e-ticaret yapan şirketlerin tercih ettiği mikro İhracat, genellikle küçük miktarda ve düşük değerdeki ihracat işlemlerini ifade eder. Bu yöntem genellikle yeni pazarlara giriş yapmak isteyen veya belirli bir ürüne talep araştırması yapan firmalar tarafından tercih edilir.

Mikro ihracat genellikle düşük maliyetli ürünleri kapsar. Bu da ihracatçının büyük bir sermaye yatırımı yapmadan uluslararası pazarlarda faaliyet göstermesine olanak tanır. Düşük değerli işlemler, özellikle yeni başlayan firmalar veya belirli bir ürünü test etmek isteyenler için büyük bir avantajdır. Aynı zamanda potansiyel risklerin de sınırlı olması, firmaların uluslararası ticarete daha kolay adapte olmalarını sağlar.

Bu tür ihracat işlemleri genellikle hızlıdır ve bürokrasiyle daha az uğraşmayı gerektirir. Geleneksel ihracat yöntemleriyle karşılaştırıldığında, mikro ihracatta belgeleme, gümrük işlemleri ve diğer resmi prosedürler çok daha sadeleştirilmiş olabilir. Bu da firmaların hızlı bir şekilde tepki vermesine ve fırsatları hızla değerlendirmesine olanak tanır. Hızlı işlem süreleri sayesinde, firmaların nakit akışı da daha öngörülebilir hale gelir.

Mikro ihracat, yeni pazarlara giriş yapmadan önce talep araştırması yapmak için ideal bir yöntemdir. Küçük ölçekli gönderimler, bir ürünün belirli bir pazarda nasıl karşılandığını test etmek için mükemmeldir. Eğer ürün olumlu tepkiler alırsa, şirketler daha büyük ölçekli ihracat stratejileri geliştirebilir. Diğer yandan beklenen ilgiyi görmeyen ürünler için yapılan yatırım minimaldir. Bu da potansiyel kayıpları sınırlar.


İlgili İçerikler:

İhracatçılara Yeşil Pasaport Nasıl Verilir? Gerekli Belgeler Nelerdir?

E-Ticaret ve İnternet Üzerinden Yapılan Satışların Vergilendirilmesi

Amazon FBA Nedir? Amazon FBA Satışlarının Vergilendirilmesi

 

Konsinye İhracat ve Mikro İhracat Arasındaki Temel Farklar

Konsinye İhracat, malın tesliminin ardından oluşan bir ödeme yapısına sahipken, bu ödeme aslında malın son kullanıcıya satıldığı zamana kadar bekletilir. Bu, satıcının gelir elde etmesi için malın alıcı tarafından satılmasına bağlı olduğu anlamına gelir. Bu da alıcıya malı stoklama ve satma süreci için bir esneklik sağlar, ancak aynı zamanda satıcının ödeme almasında bir gecikme riski oluşturur. Öte yandan mikro ihracatta, işlemler genellikle daha hızlıdır. Ürün siparişi verildiğinde veya teslim edildiğinde hemen bir ödeme yapılır, bu da satıcı için daha hızlı bir nakit akışı anlamına gelir.

Konsinye ihracat modeli, satıcı için daha yüksek bir riski beraberinde getirir. Ürünler satılmazsa, satıcı o ürünler için herhangi bir gelir elde edemez ve stoklama veya geri alım maliyetleriyle karşı karşıya kalabilir. Bu risk, özellikle yüksek değerli ürünlerde daha belirgindir. Mikro ihracatta ise genellikle daha düşük maliyetli ürünlerin hızlı bir şekilde satılması söz konusudur. İşlemler küçük ölçekli olduğundan, bir satışın başarısız olması durumunda bile kaybedilen yatırım miktarı sınırlıdır.


İlgili İçerikler:

E-Ticaret İçin Şirket Kurmak ve Avantajları

Navlun Faturası Nedir? Nasıl Hesaplanır? Navlun Faturası Örneği

e-Belge Nedir? e-Belge Kullanması Gereken Mükellefler

 

Konsinye ihracat, büyük ölçekli işlemler ve uzun vadeli iş ilişkileri kurmayı hedefleyen firmalar için daha uygun bir modeldir. Genellikle belirli bir pazarda zaten bir varlığı olan ve bu pazarda daha derinlemesine nüfuz etmek isteyen büyük firmalar için idealdir. Bunun yanı sıra mikro ihracat genellikle küçük ve orta ölçekli işletmeler, start-up'lar veya belirli bir pazarda ayak izi oluşturmak isteyen firmalar için daha uygundur. Bu model firmaların belirli bir pazarda ürünleri için talebi test etmelerine ve potansiyel riskleri minimize etmelerine olanak tanır.

Konsinye ihracatta, ürünlerin ne zaman satılacağını tahmin etmek zor olabilir, bu da fiyatlandırma stratejilerini ve marjları etkileyebilir. Özellikle döviz kuru dalgalanmaları veya pazardaki dinamik değişiklikler göz önünde bulundurulduğunda, malın satışı sırasında beklenen kâr marjının altında bir gelir elde edilmesi riski bulunmaktadır. Mikro ihracatta ise işlemlerin hızlı ve önceden belirlenmiş bir fiyat üzerinden gerçekleştirilmesi nedeniyle, fiyatlandırma daha öngörülebilir ve stabil olabilir. Bu da firmaların maliyetleri ve potansiyel gelirleri daha doğru bir şekilde tahmin etmelerine yardımcı olur.

Konsinye ihracatta, ürünlerin uzun süre depolarda kalma olasılığı olduğundan, sürekli pazarlama ve promosyon aktivitelerine ihtiyaç duyulabilir. Bu da potansiyel alıcıların ürüne olan ilgisini canlı tutmak ve stokların hızla tükenmesini teşvik etmek için gereklidir. Böylece bu tür bir ihracat yöntemi genellikle daha yoğun ve sürekli pazarlama çabalarını gerektirebilir. Mikro ihracatta ise ürünler genellikle hızla satıldığı için, pazarlama aktiviteleri daha kısa vadeli ve hedef odaklı olabilir. Bu da özellikle belirli bir ürünün ya da teklifin hızla tanıtılmasını ve satılmasını hedefleyen kampanyalar için idealdir.

Toparlamak gerekirse, konsinye ihracat ve mikro ihracat, farklı ihtiyaçlara ve stratejilere hizmet eden iki farklı ihracat yöntemidir. Firmaların uluslararası pazarlardaki stratejilerini ve hedeflerini belirlerken bu iki yöntem arasındaki farkları dikkate alması, başarılı bir uluslararası ticaret stratejisi oluşturmak için kritik öneme sahiptir.
 

UYARI: Bu yazıda yer alan bilgiler sadece genel bilgilendirme amaçlıdır ve profesyonel olarak herhangi bir hizmet ya da tavsiye sunmayı amaçlamamaktadır. Şirketiniz için ve bireysel olarak karar almadan önce mutlaka profesyonel bir uzmana danışın. SMMM Burak Bayraktar bu yazıda yer alan bilgilerin kullanılması sonucunda oluşacak zararlardan sorumlu değildir. Bu İnternet Sitesi içeriğinde yer alan makale ve yazılar Serbest Muhasebeci Mali Müşavir Burak Bayraktar’a ait olup kaynak gösterilmeden kullanılamaz.

 

Güncel Bilgiler

0 232 430 21 55
Whatsapp Destek
Facebook
Instagram
Linkedin